Tuesday, July 20, 2010

Şair Cesareti…
Emre Kongar
13 Temmuz 2010

Türkiye, AKP iktidarı tarafından bir “Korku İmparatorluğuna” dönüştürüldü…

Herkes her an her yerde izleniyor, dinleniyor, konuşmalar, ilişkiler, toplantılar kaydediliyor…
Bir sabah özel konuşmalarınızı gazete manşetlerinde görebilirsiniz…
Hem de çarpıtılmış, saptırılmış olarak.
Bir sabah kapınız çalınabilir…
Apar topar gözaltına alınabilirsiniz.
Masumsanız, önce içeri atılır, sonra içerdeyken masumiyetinizi kanıtlamaya çalışırsınız.
***
Bu ortam içinde, şimdi soru şu:
Türkiye referandumda “Evet” diyerek…
Yargıyı da kendi denetimine alıp demokrasiyi rafa kaldıracak olan “cahil cesaretine” mi..
Yoksa “Hayır” diyerek..
Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni savunan “şair cesaretine” mi yol verecek?
***
Şair Özdemir İnce, yine ön aldı, çok doğru bir iş yaptı:
11 Temmuz’da Hürriyet’teki yazısında, 32. ölüm yıldönümünde, kafatasçı katillerce öldürülen ortak dostumuz Doç. Dr. Bedrettin Cömert’i andı.
Özdemir İnce iyi bir şairdir…
Çok iyi bir şair!
Cesur bir aydındır…
Demokrasiyi cesaretle savunan bir aydın!
(Malum, AKP iktidarında artık demokrasiyi savunmak cesaret işi olmuştur.)
Bedrettin öldürüldükten sonra, bir konuşmamda “Artık kapımı açmaya korkuyorum!” demiştim.
(Öyküsünü ilerdeki günlerde anlatacağım.)
Özdemir, bu sözlerim üzerine bana ithaf ettiği bir şiir yazmış ve kendi daktilosuyla kâğıda döktüğü metni imzalayarak armağan etmişti.
Bedrettin’in öldürülmesinden bir ay yirmi gün sonra yazılmış olan bu şiiri siz okurlarımla paylaşıyorum:
Katiller karşısında sadece arkadaşlarına “Korkma” demekle yetinmeyen, kendisi de çok cesur olan bir şairin cesaretini bir kez daha vurgulamak için.
KORKU NE?
Emre Kongar’a
Korkma, sev bayağı sözcükleri,
kâğıt çiçekleri, taşbasmalarını,
aç bütün pencereleri
ya deniz göreceksin
ya dağlar ya da ova,
korkma sağır duvarlardan
asker çantasından
polis palaskasından,
her gün bir başka yanını vursalar da
eksilmeyeceksin,
kim çalarsa çalsın aç kapını, korkma,
bu aşkla, bu gülüşle, bu yürekle,
ya sonsuz bir deniz bulacaksın karşında
ya da bir ay en olgun çağında.
Haberler: bir yanımızın daha
vurulduğunu söylüyorlar;
bak akıyor, kanıyor her şey,
büyüyor onları boğacak olan kan.
ÖZDEMİR İNCE
Karlovassi, Sisam adası, 31.8.1978
***
Bugünün koşullarında da güncel geçerliliğini aynıyla koruyan bir şiir bu!
Bana “Korkma” diye seslenen Özdemir İnce, bilmiyorum, şair duyarlılığıyla İstiklal Marşımıza gönderme yapmış mıydı?
Ama bildiğim bir şey var:
Kendisi hiç korkmadı:
Ne etnik ayrılıkçılardan, ne şeriatçı demokrasi düşmanlarından…
Bugün de aynı cesaretle yazılarını, şiirlerini sürdürüyor:
Korkmadan…
Yılmadan…
Bıkmadan…
Usanmadan…
Ve en önemlisi:
Dönmeden!
Özdemir İnce, ölümden bile korkmadan, gerçek demokrasiye, “bir başka dünyanın mümkün olduğuna” inanan bir kuşağın temsilcisidir.
***
Türkiye önümüzdeki referandumda demokrasiyi rafa kaldırmaya çalışan “cahil cesaretine” karşı, insan haklarını, demokratik ve laik sosyal hukuk devletini savunan “şair cesaretine” kulak vermelidir!