Thursday, October 23, 2008

Bir ‘Belgeselci!

Hikmet BİLA

Bir ‘Belgeselci’nin Çanakkale Yalanları

Geçen hafta sonu, Habertürk televizyonunda Balçiçek Pamir, ‘belgeselci’ Tolga Örnek ile bir söyleşi yapmış. Ben seyretmedim; ama gazetelerde ve Habertürk’ün internet sitesinde okudum (18 Ekim 2008).

Gerçekten ilginç ve ibretlik bir söyleşi.
(şöyleşinin tamami icin : http://www.haberturk.com/haber.asp?id=103351&cat=110&dt=2008/10/18)

Tolga Örnek’in daha önce yaptığı Gelibolu ‘belgesel’inde Atatürk’e yeteri kadar yer verilmediği şeklindeki eleştirileri hatırlatan Balçiçek Pamir soruyor:
“Niye böyle eleştiriler gelir? Çok mu Atatürk görmek istiyoruz?”

Tolga Örnek yanıtlıyor: “Mustafa Kemal’e soruyorlar, 18 Mart’taki şeyini…18 Mart’ta benim hiçbir fonksiyonum olmadı diyor. Ben karargâhımda oturuyordum diyor. O tabyaların savaşıydı diyor.”
Balçiçek Pamir’in tepkisi:
“Hiç bilmiyordum.”

Tolga Örnek devam ediyor: “Bizde anlatırken sanki 18 Mart’a Atatürk komuta etmiş gibi… O kadar yanlış bilgiler yerleşmiş ki bizde, Atatürk sanki Arıburnu cephesinde Seddülbahir’de de varmış gibi anlatılıyor.”Bu satırları tırnak içinde Habertürk’ün sitesinden aldım. Aldım da, neresinden tutup düzelteceğimi doğrusu bilemedim.

***
18 Mart deniz savaşları sırasında Atatürk karargâhında oturmamıştır ve hiçbir zaman da “Karargâhımda oturuyordum” dememiştir.
Ne demiştir?
Şunu demiştir:
“18 Mart 1915 sabahı karargâhım olan Eceabat’a gelmiş bulunan Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa ile birlikte, kendilerine Seddülbahir kıyı bölgesini korumak için almış bulunduğum tertipleri ve tedbirleri arazi üzerinde göstermek amacıyla Kirte’ye hareket ettik.
Oraya varışımızda, açıklama ve ayrıntıları ilgili belgelerde bulunduğu üzere, düşman donanmasının yaklaşıp bombardımana başladığını gördük ve düşman donanmasının Kirte ve Alçıtepe’ye yaptığı ateşlerin altında kaldık.”


Demek ki Mustafa Kemal, o sırada karargâhında oturmuyormuş, Kirte (Alçıtepe) yakınlarında sağına soluna bombalar düşerken savunma önlemleri alıyormuş. Yarbay Mustafa Kemal, 18 Mart saldırısı sırasında Gelibolu Yarımadası kıyılarının kara savunmasıyla görevliydi.

Genelkurmay’a verdiği raporlarda da 18 Mart için “Bu tamamen bir deniz harekâtıdır. Kıyı savunması Cevat Paşa’nın emri altındaydı.
Benim bu harekâtla ilgim dolayısıyladır” demiştir. Bu raporlar yayımlanmıştır.

Şu anda herhangi bir kitapçıda bulunabilir. Bütün bu alıntılar, Ruşen Eşref Ünaydın’ın Mustafa Kemal’le 1918’de yaptığı, Çanakkale’nin üçüncü yıldönümü nedeniyle Yeni Mecmua’nın Olağanüstü Sayısı’nda yayımlanan söyleşisinde de vardır.

Tam 90 yıl önce…
90 yıl önce tarihe kaydedilen ve bugüne kadar daha birçok kayıtta belgelenen bir gerçeği, 90 yıl sonra tersine çevirmeye çalışırken insanın biraz yüzünün kızarması gerekir.

Üstelik belgeselci geçiniyorsa kıpkırmızı kesilmesi gerekir.

18 Mart’a Atatürk’ün komuta ettiğini Tolga Örnek’e hangi ciddi kaynak ‘anlatmış’ bilmiyorum ama, deniz savaşlarını eski Deniz Kuvvetleri Komutanı olan babası Sayın Oramiral Özden Örnek’e sorsaydı, doğruyu öğrenebilirdi.

Balçiçek Pamir’e de bir soru: Söyleşi sırasında hayretler içinde “Hiç bilmiyordum” diyorsunuz.

Affedersiniz, neyi bilmiyordunuz?

Ya da… Şimdi öğrendiniz mi?

No comments: