Monday, March 1, 2010

Türkiye Normalleşirken!..

Cumhuriyet 01.03.2010
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK

Türkiye normalleşiyormuş.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç böyle yorumluyor olan biteni.
AKP yetkilileri de bu yorumu hararetle destekliyorlar.
Eski tanıdık gazetecilerden de bu görüşe katılanlar var: Hasan Cemal örneğin.
Ben -nedense- bu normalleşmeye sevinemiyorum.
Orgeneraller sorgulanıyor, belki de tutuklanacaklar.
Generallerden tutuklananlar var.
Albaylar, rütbeli subaylar. Emniyette. Sorguda. Tıbbi kontrolde.
2003’ün, 2004’ün olayları yargılanıyor.
Yapılmayan darbenin kovuşturması imiş.
İyi hoş da darbenin yapılmışı var.
En yakını 12 Eylül 1980.
Biz de o darbede üç yıldan fazla içerde yattık.
Hesabını soran olmadı.
Hesabını soran da olmuyor.
Bu nasıl iş desem mi?
Türkiye böyle normalleşiyor demek.
Belki de o duyulmamıştır da bu duyulmuştur.
Olabilir.
Türkiye normalleşiyor
da biz anlayamıyoruz.
***
Bu arada Reuters ajansının bir haberi açıklandı.
İmam-hatip okulları örnek okul kabul ediliyormuş.
Bu okullarda hem başı açık öğrenciler varmış hem de başı kapalı öğrenciler.
Kız öğrencilerden söz ediliyor.
Ama kızlardan imam da olmuyor hatip de.
Kızlarımız neden bu okullara gidiyor diye sormayın.
Amaç imam-hatip yapmak değil. Amaç dinsel eğitim.
Demek ki Köy Enstitüleri modelinden imam-hatiplere geldik.
Köy Enstitülerinde kız erkek karışık okunuyordu.
Klasik kitaplar okutuluyordu.
Klasik müzik dinleniyordu.
Marangozluk, demircilik, tarım, ekicilik, hayvancılık öğretiliyordu.
Demek ki işe yaramaz bir eğitimdi.
Memlekete zarar verebilirdi.
Hoş, Amerikalılar bu okulları model eğitim kurumu sayıyorlar ama yanılmışlar demek ki.
Yeni eğitim kurumu modelimiz imam-hatip okulları.
Türkiye normalleşiyor!
Belki de biz anormal kalıyoruz!
***
Sayın Başbakan sanatçıları kabul ederek ‘açılım sürecine’ destek istemiş.
Sanatçılara bakıyorum.
Eğlence dünyasının starları.
Şarkıcılar, türkücüler, pop sanatçıları.
Bakıyorum, tiyatro sanatçıları var mı diye? Göremiyorum.
Sinemanın, klasik müziğin tanınan sanatçıları var mı? Göremiyorum.
Olsun. Artık ülkemde sanat diye eğlenceye deniyor. Sanatçıları da öyle olacak.
Türkiye normalleşiyor!
Ne güzel.
***
Medyada da ‘normal’ değişmeler oluyor.
Muhalif yazarlara önce gözdağı, arkadan gazetelerinden kovulma.
Gazete patronları yola gelmezse ekonomik baskılar.
Hoş, onlar da kendi durumlarından başkasını görmezler ya.
Bağımsız basın mı? O da ne?
‘Normal’ Türkiye’de bağımsız basın mı olur?
Onların gözleri kör, vicdanları sağır mı?
İktidar satın alabildiğini alır, alamadığını susturur.
Geriye kalana da aldırmaz.
Onlar ne yapacak ki?
Nasılsa oy depoları sağlam.
Sivil toplum kuruluşları var: Cemaatler, tarikatlar.
Öbürleri, ‘çağdaşlar’ ‘mağdaşlar’ darbeci, terörist.
Türkiye normalleşiyor.
***
Töre cinayetleri Türkiye’de hız kesmeden sürüp gidiyor.
Kendisi için karar vermeye kalkan genç kadınlar ‘infaz ediliyor’.
Aile dışına çıkanlar diri diri gömülüyor.
Avrupa’da da öyle.
Gâvurla gezen kızlara ölüm.
Çıt yok memleketimde.
Kimse böyle şeylere aldırmıyor.
Kürt toplumunun temsilcileri de bunları ağzına almıyor.
Demokratik açılımda bunların adı bile geçmiyor.
Ağalık, şeyhlik, alikıran başkesenlik normal.
Türkiye normalleşiyor diyorlar da biz anlayamıyoruz.
Normallerimiz bunlar.
Mevsim normalleri gibi.
Ülke normalleri.
Bize de kendi ülkemizde ‘anormallik’ kalıyor...
erdalatak@gmail. com

No comments: