Thursday, February 25, 2010

1919–2010 İBRET TABLOSU
Bugün, 02:50

Son günlerde Türk Halkının en büyük gücü, dünya çapında iftihar duyduğu, bütün İslam ülkeleri içinde gerçek bir demokrasiyi kurmayı ve yaşatmayı başarabilmiş olan tek ve en güçlü kurumun lider kadrosu komutanların, Yargıyı kendilerine bağlı hakim ve savcılarla bir maşa gibi kullanan Hükümet tarafından havada uçuşan bahanelerle tutuklatıp hapse gönderilmeleri, geçmişi bilmeyen cahil kadroları mutlu ederken, Tarihimizi biraz bilenlerin midesini bulandırıyor. Bazı siyasi liderler gelişmeleri 1919 Malta sürgünlerine benzetiyor.

Biz bu gün, bu «Malta Sürgünleri» olayı ilgili gerçekleri sunmaya çalışacak, benzerlikler konusundaki kararı sizin vermenizi isteyeceğiz.

2 Ocak 1919 günü İstanbul'daki İngiliz yüksek komiseri Amiral Calthorpe; İngiliz hükümetine müracaat ederek bir ön tedbir ve bir kararlılık gösterisi olabileceği inancıyla bazı Türk liderlerin tevkif edilmesi için müsaade istedi. Ona göre ancak böyle sert tedbirler Türklere yenildiklerini İşgal güçleri, Rumlar ve Ermenilere saygılı olmaları gerektiğini anlatabilirdi.

(1)Bu amaçla İngiliz Yüksek Komiserliği bünyesinde bir çalışma grubu oluşturuldu ve bu grubun başına savaştan önce 15 yıl kadar İstanbul'da mütercim –tercüman (dragoman)lık yapmış olan Andrew Ryan getirildi.
Bu kişiye sadece Ermenilerin değil, diğer büyük Hıristiyan topluluk Rumların da korunması amacıyla «Ermeni ve Rum zülüm kurbanlarının haklarını savunma» görevi verildi. Andrew Ryan kendi ifadesiyle, Türkler aleyhindeki faaliyetleri ile «Türkiye'de en nefret edilen kişi» idi.

(2)Mütarekeden hemen sonra Kasım ayı içinde İstanbul'a gelen Ryan vakit geçirmeden eskiden tanıdığı Ermeni ve Rum unsurları ile temasa geçti. Ermeniler arasında tespit ettiği bazı haber kaynaklarınca Ermeni ve Rum birimleri ile müşterek hareket etmelerini teşvik etti. Onun gayretleri ve Ermeni patrikhanesi ile müşterek çalışmaları sonucunda «Türk Savaş suçluları» belirleyen bir seri «kara liste» hazırlandı.

Ocak ayı ile Nisan 1919 arasında bu «gayri resmi» listelerden dört'ü Padişahın hükümetine verildi. Vahdettin politik düşman olarak kabul ettiği İttihat ve Terakki Partisi üyelerinden öç almak isteyenlerle birlikteydi.

Amiral Carthorpe hükümetine «Türk Hükümeti vasıtasıyla harekete geçmenin kesinlikle gerekli olduğunu» yazdı. Ryan'da not olarak, «bizim yöntemimiz tevkif edilecek isimleri teklif etmek, böylece ilerde bize yüklenmek istenecek sorumlulukları da inkâr edebilme imkânına sahip olacağız» ifadesini ilave etti. (51)

Bu konudaki gelişmeleri Bilal N. Şimşir'in kalemiyle şöyle özetlemek istiyoruz.
«İngilizlerin baskısı nedeniyle Tevfik Paşa hükümeti Ocak 1919 ayı içinde 160 ila 200 kadar insanı tevkif etti.

Calthorpe 30 Ocak günü, Malta Valisi Lord Plumer'e bir tel çekerek, Türkiye dışında Tevkiflerin emniyeti için 50-60 kişilik bir Türk esir grubunun muhafazası için gerekli düzenlemelerin yapılıp, yapılamayacağını sordu.5 Şubat'ta Amiral Calthorpe Dışişleri Bakanlığınca uyarıldı ve Ateşkes hükümlerine uymayan İngiliz esirlerine kötü davranışlarda bulunan, Ermeni ve diğer ırklara karşı zalimce davranışlarda bulunan resmi görevlilerin ve komutanların Türk Hükümeti tarafından tevkif edilerek, en yakın müttefik komutanlığa teslim edilmesi istendi.

Bunun üzerine Amiral Calthorpe ile İstanbul'daki Fransız kuvvetleri Komutanı General Franchet d'Esperay arasında bir tartışma başladı. Fransız general'e göre itham edilen kişileri tevkif etme, usulüne göre yargılama ve cezalandırılmaları koruma sorumluluğunun Türk makamlarına ait olması gerekiyordu.

Fransız hükümetine göre, Alman, Avusturya ve Bulgar görevlilerin hiçbirinin yakalanma veya taciz edilmemesine rağmen, Türklerin suçlu olabilecekleri ihtimali ile tevkif edilmeleri Talebi, Müslüman Türklere karşı bir ayrım yapıldığı izlenimi bırakacaktı.»

(3)Türklere karşı hiç sempatisi olmadığını bildiğimiz bu Fransız generali savaşın mağlubu olduğu için değil ama sırf Türk ve Müslüman oldukları için, bir ulusun temsilcilerine kasıtlı davranıldığını ve suçlu olabilecekleri faraziyesi ile haksız muameleye tabi tutulduklarını haykırıyor gibiydi.

İngiliz Hükümeti olayları kendi istedikleri biçimde yorumlama hakkını elinde tutmak istiyordu. Ermeni iddialarının tarafsız bir heyette incelenmesi teklifi'nin sahibi olan Sadrazam (İngilizci) Tevfik Paşa (İngilizlerin baskısı ile) 3 Mart 1919'da istifa ettirilmiş ve yerine (daha İngilizci) Damat Ferit Paşa getirilmiştir.

(4)Soykırımla ilgili kişi ve belgeler bulunmamasına rağmen İngilizlerin isteği ile tevkifler Mart ve Nisan aylarında da devam etti. Ciddi bir itham olmamasına rağmen bu tutuklular «Bekir Ağa Bölüğü» diye adlandırılan bir hapishanede toplatıldı. Nihayet 28 Mayıs gecesi İngiliz Askeri otoriteleri aralarından seçtikleri altmış yedi kişiyi HMS Prenses
Ena adlı bir gemi ile Malta'ya gönderdiler. Fransızlar Türk esirlerin yurt dışına çıkarılmasına itiraz edince, İngilizler bu nakliyatı Türklerin isteği üzerine yaptıkları gibi bir bahane öne sürerek yaz boyunca devam ettirdiler.

(5)15 Ocak 1919 günü İstanbul, Kahire ve Bağdat'taki İngiliz Komutanlıklarına şifre ile dokuz Türk Komutanının adları Savunma Bakanlığı tarafından verilir. Cezalandırılmak üzere bunların yakalanması istenir. Bu komutanların adları ve isnat edilen suçları şunlardır:

(6)
1- Nuri Paşa: Kafkasya'daki eski İslâm Ordusu Komutanı. Suçu Azerbaycan'a asker sokmak ve Ermenilere zorbalık etmektir.

2- Mürsel (Bakü) Paşa: Kafkasya'daki Azerbeycan Kuvvetleri Komutanı, Nuri Paşa'yı desteklemek, Türk Ordusunun geri çekilmesini geciktirmekle suçlanıyor.

3- Yakup Şevki (Subaşı) Paşa: Kafkasya'daki dokuzuncu Ordu Komutanı. Suçu Ermenilere, Ukraynalılara zorbalık etmek ve geri çekilmeyi geciktirmek.

4- Nihat (Anılmış) Paşa: Pozantı'daki İkinci Ordu Komutanı. Suçu sivil makamları ayaklanma için kışkırtmak, Kilikya'yı boşaltmamak.

5- Ali İhsan (Sabis) Paşa: Mezopotamya'daki Altıncı Ordu Komutanı. Suçu Cerablus'taki İngiliz Komutanına hakaret etmek ve yağmacılık yapmak

6- Fahrettin (Türkkan) Paşa: Hicaz Ordusu Komutanı. Suçu zamanında teslim olmamak, (10 Ocak 1919 gününe kadar) savaşa devam etmek.

7- Galip Paşa: Yemen'deki 40. ıncı Tümen Komutanı, suçu teslim olmamak.

8- Tevfik Paşa: Yemen'deki 7 nci Kolordu Komutanı, suçu teslim olmamak.

9- Asir'deki 23 ncü Kolordu Komutanı, suçu teslim olmamak.İşgalci güçlerin en önemli istihbarat kaynağı Ermeni –Rum şubesidir. Bu şube'nin çalışması Amiral Calthorpe'un Dış İşleri Bakanlığına gönderdiği bir raporda

(7) belirttiğine göre olaylar ve kişiler için ayrı ayrı iki tip fiş tutmaktadır. Kişi olarak 600–700 kadar Türk fişlenmiştir. Kişilerle ilgili olarak yurdun her tarafından Rum, Ermeni, Kiliseler, Okullar ve ajanlar vasıtasıyla toplanan bilgiler bu fişlere işlenir. Olaylarla ilgili fişlere gelince, olayın yeri, tarihi, karışanların adları bulunur. Mahkemelere katılmazlar fakat mahkemeye katılacakları onlar seçer.

Nadir hallerde tanıklık edebilir ve mahkeme önünde ifade verebilirler. Şube dış dünya ile ilişkilerini «Ermeni Haberler Bürosu» vasıtasıyla sağlar.

İngiliz Haber alma teşkilatı da bir başka kara liste hazırladı. Bu listelerin hazırlanmasında ölçü yoktu. Herhangi bir kişinin yaptığı akıl dışı iftiralar kaydedilir ve ithamlar buna göre yapılırdı.
Meselâ Sirounlan adlı bir Ermeni doktoru, «Türklerin Kut-ul Amare'de esirlere çok zulümkâr davrandıklarını ve 23 Astsubay ile birçok erin Türkler tarafından sünnet edildiklerini» ileri sürer.

Ayni kişi Musul bölgesini savunduğunu belirttiğimiz Ali İhsan (Sabis) Paşa'nın Ermenilerden topladığı 120 araba dolusu halıyı İstanbul'a yollayıp sattığını ve bu para ile kendisine Bebek'te iki yalı satın aldığını ileri sürer. İşin garibi bu iddiaların İngiltere Bakanlar Kurulu'na kadar götürülmesidir. İngiliz kabinesinin ünlü isimleri bu saçma sapan iftiraları, sünnet ve talan hikâyelerini ciddiye alırlar.

(8) Oysa ufak bir araştırma gerçeği ortaya çıkarmak için yeterlidir.

Bu konuda günümüzdeki olaylarla ilgili daha tarafsız bir değerlendirme yapmak istiyorsanız Drogoman Ryan'ın rolünü Ordu karşıtı olayların tezgâhtarı Taraf Gazetesinin kurucusu Yasemin Çongar'ın eşi Amerikalı CİA ve MOSSAD ajanı Chris Mason'a vermeniz yeterli olacaktır. Lütfen şu gerçeği de unutmayın « Bir ulusun düşmanlarının ilk ve en önemli hedefi o ulusun Ordusudur, subaylarıdır. Elinizdeki güç ve imtiyazlarla onları ne kadar hırpalar ezerseniz o ulusu da o kadar hırpalamış, ezmiş olursunuz»

Dr. M. Galip Baysan

DİPNOTLAR: (1). Bilal N. Şimşir, The Deportees of Malta and the Armenian Question, Armenions İn The Ottoman Empire and Modern Turkey, s.26 (Boğaziçi Üniversitesi), İstanbul –1984.(2). Sir Andrew Ryan, The Last of The Dragomans, Preface (London –1951).(3) 51. B.N. Şimşir, a.g.e., S.27.(4). Aynı Eser S.27–28.(5). Aynı Eser S.28.(6). F.O. 371.4172.9205 –İngiltere Savunma Bakanlığından Dışişleri Bakanlığına, DMI- Londra, 15.1.1919 No: B1/1742 (MI.2); Bilal N. Şimşir Malta Sürgünleri, S.32–33 (Milliyet Yayınları- İstanbul –1976).(7) .Amiral Calthorpe'tan Foreign Office'e Rapor – İstanbul, 1,8. 1919, No:1364.5056.14. (F.O.371.4147.118 377).(8) Bilal N. Şimşir: Malta Sürgünleri S.58–59.( Milliyet Yayınları, İstanbul–1976)

No comments: