Tuesday, April 15, 2008

Egemenliğini Brüksel"in kontrolüne vererek Bağımsızlıktan söz etmek mümkün müdür?

Barosso'yu TBMM'de Alkışlamak
Neval Kavcar ( 15 Nisan 2008 Salı 11:11 )

"...Adam olmak için batının sopasını bekleyen siyasilerimizin titreyerek kendilerine dönmesini bekliyor bu millet...Egemenliğini Brüksel"in kontrolüne vererek Bağımsızlıktan söz etmek mümkün müdür? Başkent Brüksel olmaz diyerek, AB uyum yasalarına destek vermenin adına bu oyuna ortak olmak denilir.

Bakın milletvekillerin gözünün içine bakarak neler söyledi Bay Barrosso?

1- İran, Irak, enerji krizi, Müslüman dünya ile diyalog açısından istikrar adına Türkiye önemli bir görev almaktadır. Türkiye Avrupa'ya gayet iyi entegre olmuş, kökten dinci eğilimlere alternatif sunmaktadır. Medeniyet ve dinlerin geliştirilmesi açısından önemli roller oynamaktadır
. ( Ilımlı İslâm İktidarıyla Türkiye, AB ile bütün oluşturmuştur. İslami Coğrafyaya karşı Truva atı rolü üstlenmiştir.)
2- AB, Türkiye'nin önemli ticari partnerlerinden biridir. Ticaret ilişkilerimiz geçtiğimiz 5 yılda ciddi bir artış göstermiştir.(
Türkiye, AB"nin pazarı olmuştur. İthalat ve ihracat dengesi AB lehine değişmiş, Türk ekonomisi AB"nin inisiyatifine terk edilmiştir.)
3- AB ulus devletlerden oluşmuş bir topluluktur. Egemenlik hakları bir havuzda toplanmıştır. ( O havuzda Türkiye"nin egemenliği boğulmuş durumdadır.. AB"nin kontrol mekanizmasında yok fakat onların emrine girerek bu gerçekleşmiştir.)
4- Aday ülkelere gerekli reformları yaparken AB Komisyonu destek vermektedir. Bu müdahale değil ortak çalışmadır. Türkiye etkileyici değişiklikleri gerçekleştirmiştir. Örneğin ölüm cezalarının kaldırılması, DGM'nin kaldırılması, ana dil dışındaki eğitimin başlaması. İşkenceye sıfır tolerans politikası, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması örnek olarak gösterilebilir. Müslüman olmayan cemiyetlere yardım için Vakıflar Kanunu'nda değişiklikler yapılması da önemli bir adımdır.
( AB ülkesi ülkelerden İngiltere"de niçin ölüm cezası hala vardır? AB üyesi ülkelerden Yunanistan"da ki Türkler niçin "Türk" kimliğini kullanamamaktadır?.AB üyesi ülkelerden Almanya"da son dönemde giderek artan yabancı saldırılarına karşı hangi önlem alınmıştır?..Türk Gencinin göz altında öldürülmesine bakarak, AB"de işkence hala duruyor denilir.. İngiltere hala Euro"ya geçmez ve Fransa AB Anayasa"sını reddederken Türkiye"ye dayatılan onca şeye siyasilerin sessiz kalması, ne utanılacak bir harekettir. Türkiye"de kadın erkek eşitliğiyse, 1934 de kadınlara seçme hakkı verilerek gelmiş bir haktır…Vakıflar Kanunu ile de azınlıklar ve yabancılara, Türkiye"yi bölme hakkı tanınmıştır.)

5- Ceza Kanunu içindeki 301'in Avrupa standartları ile aynı hale getiriliyor olması çok memnuniyet verici. ( Nerede ise tüm AB üyesi ülkelerde TCK nun 301. maddesine benzer yasalar mevcut iken, Türkiye"den bunun kaldırılmasını talep edenlere sessiz kalmak ihanettir. Bu yasayı kapsayan maddeler "Egemenlik Maddesi" diye anılır. Türkiye Cumhuriyetini, Türklere ait olmaktan çıkarmanın adımlarının atılmasını talep etmektedir AB ve ABD)
6- Türban, her kadının kendi görüşüne göre alması gereken karardır.
( AKP iktidarının görevi tabuları yıkmaktır iddiasını sürdürüyorum. Bir görevi de şuurlu icraatları ile Müslüman halkın sindirilmesine alet olmaktır. Barroso"nun "Ilımlı İslam Partisi" demeye getirdiği AKP"ye artık bu anlamda kimse güvenmemektedir. Müslüman toplumu kontrol altına alarak, düşünemez, sorgulayamaz hal getirme çabasının baş aktörü AKP iktidarında türban, kişisel özgürlük alanı olmaktan çıkmıştır. Devletin yönetimini ve geleceğe dönük tehditlerin kaynaklığını etmiştir. Başını örtme konusunda devletle çatışır hale getirilmek istene bir kitle oluşturulması söz konusudur. )
7- Kıbrıs'ta bölünmüşlük AB açısından kabul edilebilir değildir.
( 1974 sonrası kan dökülmeyerek barış yakalanmış adada, KKTC nin yıkılarak Rum hakimiyetinin kabulü için BM den sonra AB"de dayatmaktadır. Millî dava Kıbrıs, Rum"a yamanmış dava haline getirilmesine çanak tutulmuştur.)

Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletinin devamı için çocuklarını teröre kurban veren Türk Milletinin seçerek meclise gönderdiği partiler ve milletvekillerimiz AB komisyonu başkanı Jose Manuel Barroso"nun yukarıda ki söylediklerini dinlemiş sonra da sözleri bittiğinde yüzleri dahi kızarmadan alkışlamışlardır.

Yazinin tamami icin:

http://www.aydinpost.com/author_article_detail.php?id=2900

No comments: