Tuesday, December 22, 2009

Yılmaz ÖZDİL Ağzında lokma varken suikast yapılmaz...

Suikast krokisi subayın ağzında.

Albay krokiyi çiğnerken basıldı.Binbaşı krokiyi yutmaya çalıştı.Isırırken kroki koptu.Krokiyi boğazından çıkardılar.Suikastçı krokiyi yedi.

*Yersen...

*“Valla biz vurduk” demelerine rağmen, şakır şakır asker vuranların PKK’lı olduğuna inanmıyorlar, suikastla suçlanan yarbaylar onuruna yediremeyip kendi kafasına sıkıyor...

Bunlar hâlâ mahalleden geçen subayların peşinde.

*Bakın, neymiş o suikastçının adı?E.Y.B.Olsa olsa, Embesil Yani Bu’nun kısaltılmış hali herhalde!

*Çünkü, sanırsın, Mısır piramitlerinin gizemli dehlizlerinde yaşıyor Bülent Arınç, nerde oturduğu bilinmiyor...

Halbuki, o mahalleye her gün önünde arkasında vaiyynn diye bağıran eskortlar, korumalarla geliyor, kapısının önünde de polis kulübesi var, anaokulundaki çocuğa sor, aha şurası diye göstersin...

Ama bizim albay suikastçı, elinde krokiyle adres arıyor iyi mi!
*(Kestane ağacına sırtını ver, 20 adım yürü, pastane var orda, dön ordan, ver sırtını pastaneye, 20 adım yürü, kestane ağacı göreceksin, arkasına sotalan filan.)
*Üstelik, manifaturacıda Kalaşnikof var, sokağı tarıyor; bu arkadaş albay olmuş, suikast yapacak, tabancası bile yok.

*Şöyle bi diyalog mesela...- Kimi vurcaz komtanım?- Arınç’ı.
- O kim?
*Reflü olduk gari, her Allah’ın günü gazete mutfaklarına kurulan darbe marbe ziyafetlerini kimse yemiyor...
N’aapsınlar, tatlı niyetine, mahalleden geçen subayları “Kroki yiyen suikastçı” diye servis etmeye başladılar... Yerseniz artık.


SUİKAST TİMİ SALAK ÇIKTI!/ Mehmet Tezkan

Bülent Arınç’a suikast girişimi haberinden bir şey anladınız mı?
Valla ben anlamadım..
Haberi okudum, gülsem mi, ağlasam mı bilemedim..
Ya birileri bizi salak zannediyor ya da hakikaten bu işlere kalkışanlar gerçekten salak..

*Nedenini anlatayım..Cumartesi akşamı 23.40’ta güvenlik birimleri bir ihbar üzerine Çukurambar 1424’üncü caddede bulunan iki aracı durduruyor..
Araçlardan birinde albay, ötekinde binbaşı var..
Binbaşının üstü aranırken, yutmak için ağzına bir kâğıt attığı görülüyor..
Hemen üstüne atlıyorlar, ağzından kâğıdı çıkarıyorlar..‘Cadde 1424’ diye devam eden bir adres yazılı..
Bakıyorlar, Bülent Arınç’ın evi!..
Adamlar özel harpçiymiş..
Yani iyi yetişmiş, iyi eğitilmiş subaylar..
Peki bu kadar iyi yetişmiş insanlar üç kelimelik bir adresi akıllarında tutamamış mı?
Yazıp yanlarında taşıyorlar?
İkide bir bakıyorlar?
Aynı zamanda bu kadar salaklar mı?
Sabah gazetesi Arınç’ın evinin adresini açık açık yazmış..1424’üncü cadde bilmem ne apartmanıymış..
Binbaşı düzeyine gelmiş özel eğitimli asker bu bir satırlık bilgiyi bile ezberleyemiyorsa vay ordunun haline!..
*Manzara şöyle miydi..
Öndeki araçta binbaşı, arkadaki araçta albay..
Binbaşının evinde suikast yapacakları veya suikast planlayacakları kişinin adresi..
Kâğıda baka baka ilerliyor..
1424’üncü cadde..
İhsan apartman değil, Yüksel değil..Kâğıda baka baka Arınç’ın evini arıyorlar..
Küt diye enseleniyorlar..
Bu kadar mı salaklar..Köşedeki bakkala sorsalardı bari..
Şu adresi tarif etsene deseler..
Daha kolay bulurlardı..*
Bir gazeteye göre iki subay 20 gündür izleniyormuş..
Demek ki albay ile binbaşı 20 gündür 1424’üncü caddede keşif yapıyor..
20 gündür Arınç’ın oturduğu apartmanın adını öğrenememişler hâlâ kâğıda bakıyorlar..
20 gündür ezberleyememişler veya 1424’üncü caddedeki koca apartmanı
20 gündür bulamıyorlar..
Salaklık valla!
Üç satırlık adresi akıllarında tutamıyorlar ama tedbiri elden bırakmamışlar..
Enselenince de küt mideye..
Herhalde kolay yutsun diye yanlarında şaşal da vardır!
*Başka ne olmuş olabilir?
Olay pek bu şekilde değildir ama birileri böyle bir senaryo yazıp tedavüle sürmüştür..
Enteresan olsun diye!
Heyecan yaratsın diye!
İyi güzel de beşinci sınıf Amerikan filmlerinde bile bu kadar kötü senaryo yoktur..
Herhalde senaryoyu yazanlar milleti salak zannediyor..
Ne versen gidiyor!
*Millet film izleye izleye bu işleri öğrendi..
Suikast hazırlığındaki iyi yetişmiş bir subayın gideceği adresi kâğıda yazıp sokak sokak aramayacağını herkes bilir..
*Her neyse bu işte bir acayiplik var..
Her yönüyle salakça dedik ama boş değil..
Altında bir bit yeniği var..
Kokusu yakında çıkar..
Başbakan Yardımcısı Çiçek olayın önemli olduğunu söyledi..
Yani basit bir kâğıt yutma hadisesi değil..
Bekleyelim!..

No comments: