Thursday, May 28, 2009

Başbakan Özür Dilemeli
28 Mayıs 2009 Perşembe

Cumhuriyetle kavgalı oldukları Anayasa Mahkemesinden tescilli iktidar tarafından yönetilen Türkiye, dönüşüme tabii tutuluyor. Bunu sadece Anayasa mahkemesi ya da bizler söylemiyoruz.

A takımından Egemen Bağış:“AKP hükümetinin son 7 yılda en önemli yatırımların demokrasiye yönelik olduğunu söyleyerek, `Bugün sessiz devrim olarak görülen başarıları hep birlikte başardık” Diyor.

Sessiz devrim denen olgunun içini başörtü seferberliği ve artan muhafazakârlığın doldurduğunu sanmasın kimse. Türk nüfustan oluşan ülkemizde öncelikle Türklerin his dünyası budanıyor. Sonra geriye kalan 35 etnik köken parlatılıyor.

Sessiz ve sinsi bu mücadelenin adı siyaseten “AB Devlet Politikası”. Türkiye’yi zayıflatan, bölünmenin arifesine taşıyan gelişmelerin farkında olmayan liderler, oyuna girmeye çalışıyor. Ülke bazen zenginlikleri özelleştirilmesi, bazen de sınır boylarında mayın temizleme adına yabancılara teslim edilmek isteniyor.

Ülkeler fakirleşirken bankalar artar. Bizde de öyle oluyor, bir sürü yabancı banka elde avuçta kalan son parayı almak için yoldan geçene kredi kartı dağıtır oldu. Türkiye, gitgide daha çok kontrol altına giriyor. Halk fakirleşirken devlet siyaseten çöküyor.

Bizde bunlar olur “su uyur düşman uyumazken”, birilerinin “komşu” diyerek sinir uçlarımızda yaratmaya çalıştığı sevgi hisleri ile bakın Yunanistan ne yapıyor?

Yunanlılar akıllı millet. Yunanistan’ı tek kurşun atmadan kuran komşunun hedefinde, Kıbrıs, Ege Bölgesi ve D. Karadeniz üzerinde hak kazanma çalışması var. Her sene eylül ayında meclislerince kabul edilmiş günde “Küçük Asya Soykırımı” anma günü düzenliyor.

Geçtiğimiz 19 Mayıs’ta da Yunanistan Pontuslular Federasyonu(POU), Pontus soykırımı adlı toplantı yaptı. Osmanlı’nın son döneminde D.Karadeniz’de Rum devleti kurmak isteyen yerli Rumların, bunu başaramamış olmasını bugün “soykırım” adı altında anıyorlar.

* * * Sahte Soykırım Toplantısına Avustralyalı Parlamenter Toplantıya her seferinde başka devletlerden konuklar davet ediliyor ve tanıtımı yapılıyor.

Bu senenin konuğu Güney Avustralya Adalet ve Çok Kültürlü İsler Bakanı Michael Atkinson. 19 Mayıs 2009 tarihinde yapılan Pontus Sözde soykırımının 90. yıl etkinliğine katıldı.

Bakın neler söyledi?

1- Bugün burada erkek, kadın ve çocuk mağdurların anısına onları anmak-onurlandırmak için sizlerleyim ve onların hatıraları için sizin için dua ediyor, sizinle ağlıyorum

.2- 30 Nisan 2009 da gecen yüzyılımızın ilk çeyreğinde vuku bulmuş Anadolu’da katliama uğramışların ruhlarının anısına saygıyla önce Osmanlı devleti tarafından daha sonra Mustafa Kemal tarafından 1915–1923 yılları arasında Ermeni, Helen, Süryani ve diğer Hıristiyan azınlıkların Anadolu’daki yok edilişlerini insanlığa karsı islenmiş en büyük kiyim olarak tanınması için Parlamentoda önerge sundum.

3- Hıristiyan oldukları için öldürülen 353 bin Eski Yunan Pontus’ların ve tarihin karanlık sayfalarının mirasına sahip çıkmak, imha edilmiş ve sürgün edilenlerin hayatta kalanlarının yakınları adına saygımı ödemek üzere buradayım.

4- Osmanlı rejimine karsı olan tüm azınlıkların planlı bir şekilde imha edildikleri konusunda hemfikirler. Çoğu Eski Yunan Ermeni, Süryani politik, dini ve kültürel liderler 23 Nisan 1915 de İstanbul’da tutuklandılar ve öldürüldüler. Yârım milyondan fazla Pontos Helen Yunanistan’a kaçtı.

5- Avustralya’daki akademik araştırmacılar savaş arşivleri üzerinde çalışmalar yapıyorlar ve devamlı bir şekilde Türklerin esir aldığı Avustralyalılar tarafından şahit olunan bu katliamlar üzerindeki yeni bulgulara erişiyorlar.

6- Burada Ayeea Sofeea meydanında toplanan hepimiz gibi 90 yıl önce yaşanan trajedinin tanınmasını istiyoruz Yunanistan’da yapılan hayali anma günleri ve katılan devletlerin resmi görevlilerin söylediklerinin bir kısmı böyle.

Türkiye Yunanistan’a ne yapıyorsunuz diye soruyor mu? İngiltere adına işgal için Çanakkale’de savaşan Anzakların torunlarının, bugün hangi amaçla geldiği de netleşmeye başladı bu arada. Başbakan’ın talihsiz azınlık açıklamasının verdiği tahribat ile Yunanistan’daki toplantı çakıştırıldığında, yakın gelecekte karşımıza “(sözde)Pontus ve Küçük Asya soykırımı” iftirasının çıkması kaçınılmaz olacaktır.

Yunanlılar “İstiklal savaşımızı” telin edip, Anadolu’yu işgal ederken Türklerin karşı duruşunu “soykırım” olarak anlatıyor. Bizim Başbakanımız ise “azınlıkları kovdu faşistler” diyor. Vatanı kurtarmak için savaşmasaydık mı?
Tayyib Erdoğan, Türk Milletinden özür dilemelidir.

Not: Dış İşleri Bakanlığı 8 Mayıs 2009 tarihinde Avustralya’yı kınamış.
Benim demek istediğimse Yunanistan ile olup bitenin birebir görüşülmesi üzerinedir.
nevalkavcar@yahoo.com
http://www.sonsayfa.com/Kose-Yazisi-basbakan-ozur-dilemeli-1284-48.html

No comments: