Sunday, May 18, 2008

19 Mayıs Bağımsızlık Yolu...

Neval Kavcar
18 Mayıs 2008 Pazar 23:30
" Öyle garip hallerdeyiz ki. Çanakkale Savaşını anarken birkaç kelam etmek için, mutlaka Anzak hikâyelerini anlatmak durumundayız. İngilizler Anzakları, Türklere karşı savaşsınlar diye değil de, dostluk kursun diye gönderildiğinin farz edildiği garip kutlamalarla iç içeyiz. Tarihin en kanlı saldırıların yapıldığı Gelibolu sırtları, şarapnellerle parçalanmış insan kemiklerinden geçilmiyor. Mermi ve top sağanağı altında bir avuç vatan sevdalısı, devrin en modern silahlarını göğsünü siper ettiği o günleri unuttuk, her yıl atalarının öldüğü yere gelen sarhoş Anzakları ağırlıyoruz. Nerde ise “vatanımızı savunduğumuz” için özür dileyeceğiz.

Gelmesinler mi, elbette gelsinler ve İngilizlerin yerine ölen dedelerinin yasını tutsunlar. Ellerinde içki şişesi ile gezmesinler şehitlerimizin kemikleri üzerinde.

Şimdilerde İngiltere Kraliçesi ile nişan alışverişi yapılıyor, fakat 93 yıl önce 18 Mart 1915 de İngiliz Queen Elizabeth zırhlısı Çanakkale önlerini zorluyordu. Onca yılda değişen bir şey olmuş mudur? Devletlerarası dostluk mümkün müdür? Yoksa menfaat alışverişi mi hüküm sürer? İşte bu soruların cevabını, First Ladylerin eşleri öncelikle cevaplamalıdır.

Bu ülkede sanki İstiklal Savaşı yapılmamış gibi, sayısal çoğunluğuna güvenen bir parti kalkıyor, “Atatürk"ü Anayasadan çıkaralım” teklifini getiriyor. Daha öncede sordum, iktidar boy boy fabrikaları dikti de buna “Atatürk” mü mani oldu? Ülkede ki %20 varan işsizliğin vebali Atatürk"e mi aittir?

AB"nin buyurduklarını yapa yapa bölge halkının azdırılmanın sorumlusu, 19 Mayıs 1919"de İstiklal Savaşının ateşini Samsun"da yakan Mustafa Kemal midir?

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, uçak ile Ankara"ya iniyor, İngiliz donanmasına ait savaş gemisi de Karaköy açıklarına demirliyor. Savaş gemisi niye İstanbul"a geliyor? Bu gösterişin sebebi nedir? Hem de 19 Mayısı kutlamaya hazırlandığımız bu günlerde.

18 Mart 1915 de Gelibolu"dan öteye geçirmediğimiz Queen Elizabeth zırhlısı, bugün Queen Elizabeth HMS ILLUSTRIOUS adı ile Boğazlardan geçiyor. Kraliçeler artık savaş gemisi ile mi dolaşıyor? Bunun anlamı basit bir prestij midir?


14 Mayıs 2008 Kraliçenin Ankara"ya indiği günden 89 yıl önce Amiral Calthorphe, İzmir'in işgali için nota veriyordu. Yine aynı tarihte Foça, Karaburun, Urla, Yenikale istihkâmlarına İngiliz, Fransız ve Yunanlılarca asker çıkarılıyordu. 15 Mayıs 1919"da İzmir Yunanlılar tarafından işgal edilirken, İngiltere"ye ait harp gemisi açıkta durumu kontrol ediyordu.

Tüm bunlar unutuluyor ve bu devletin Cumhurbaşkanı İngiltere Kraliçe"sinden “Büyük Haç Nişanını” alarak göğsüne takıyor. Etik midir bu davranış? Misafir devletin kraliçeleri ya da devlet başkanları ile nişan alışverişi yapmak mecburiyeti mi vardır?

15 Mayıs 1919"da İzmir"in işgali ve orada ki katliamlar, derin bir üzüntü doğuruyor. İzmir"in işgali üzerine 18 Mayıs 1919 tarihli Newyork Tımes gazetesi, “Türklere Anadolu"da küçük bir bölge bırakılabileceğini” yazıyor. Osmanlı Devletini önce hasta eden Batı, daha sonra işgal etmeye geliyordu. 1. Dünya Savaşının, Osmanlıyı paylaşmak için çıkarıldığına gel de inanma.

Mondros Mütarekesinin ardından Anadolu"yu başta İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar olmak üzere işgal eden Avrupalı devletlerin “sırtlanlar” gibi pay kapma mücadelesinin üzerinden şunun şurasında ne kadar zaman geçti? Hepsini unuttuk, onlar istiyor biz yapıyoruz. 1918"in şartlarında gibiyiz adeta.

19 Mayıs 2008. Atatürk"ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutladığımız bugün, Türk Milletinin kurtuluş müjdesi ile yollara düştüğü tarihtir. Atatürk"ü anlayarak anma, Cumhuriyetin kazanımlarını koruma kararlılığımızı göstereceğimiz günlerdeyiz. Dün vahşice saldırdıkları bu toprakları, bugün yasalarla ele geçirme kurnazlığına yatan Batıların planlarını boşa çıkaracak olan bizlerin kararlılığıdır.

19 Mayıs 2008"i bu devleti kuran “Türklere” ve “Cumhuriyet”e hakaretin önünü açacak yasaların çıkarılması ile girmemiz, bizleri buruklaştırmış olabilir. Dün silahları ile bu topraklarda kan döküp, Anadolu"nun belki küçük bir bölümünü bize bırakmaktan bahsedenler için bu gün ne değişmediğini görmenin ızdırabını da yaşıyor olabiliriz.

Petrol Yasası çıkartıp petrollerimizi istedikleri gibi işleminin önünü de açmış olabilirler. TCK"nun ilgili hükmünün değişmesini sağlayıp, Türk"ün egemenliğini yasalar yolu ile silmeye de girişebilirler. Tüm bunları iktidarlarımız, AB"ye uyum adı altında gerçekleştirebilir. Bir devletin egemenliğinden daha önemli ne olabilir ki dünün işgalcilerine uyum sağlamaya çalışıyoruz, düşüncesini taşımak bize gereken gücü verecektir.

19 Mayıs bağımsızlığa giden yol demektir. AB ise egemenliğimizi teslim etmemiz gereken sömürge birliğidir. Bunu biliyoruz artık.

19 Mayıs 2008 bize, yeni hedefler gerektiğini düşüneceğimiz, yeni bir başlangıç olsun efendim."

http://www.aydinpost.com/author_article_detail.php?id=3622&uniq_id=1211539484

No comments: