Sunday, May 25, 2008

Kıbrıs'ta Neler Oluyor? Mehmet Bedri Gültekin - Aydınlık

Değerli hocamız Prof. Dr. Erol Manisalı, son Kıbrıs gezisinin ardından Ulusal Kanal'da düzenli olarak katıldığı programda, çok önemli açıklamalar yaptı. Sayın Manisalı, daha sonra 16 Mayıs tarihinde Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde, bu açıklamalarını yazdı.

Konu: KKTC'deki Geçitkale askeri üssünün bir İngiliz şirketine verilmesi ve İsrail'in inşasına başladığı iki adet liman ile beş bin nüfuslu bir yerleşim birimi.

Sayın Manisalı'nın bu açıklamaları yapmasından bu yana yaklaşık on gün geçti. Sonraki günlerde Yrd. Doç.Dr. Birol Ertan ile Yeni Şafak yazarlarından İbrahim Karagül de aynı konuda yazılar yazdılar.

Son derece önemli bir konu. Ama on gündür ne KKTC yetkililerinden, ne de Türkiye Cumhuriyeti'nin ilgililerinden en ufak bir açıklama gelmedi.

YALANLANMAYAN İDDİALAR
Yalanlanmayan iddialar şunlardır:

1. Türkiye ve KKTC bakımından stratejik öneme sahip olan Geçitkale askeri havalimanı Talat Hükümeti tarafından bir ihale ile CAS adlı bir İngiliz şirketine verilmiştir. Yaygın kanaate göre bu olayın arkasında Amerika vardır.
Elbette bu kadar stratejik öneme sahip bir üssün İngilizlere verilmesi, AKP'den habersiz gerçekleştirilemez. AKP'nin bu adımı neden attığı üzerinde önemle durulması gereken bir başka konu.
2. Geçitkale havalimanının 20-25 kilometre doğusunda bir İsrail şirketine, 5 000 kişinin yaşayabileceği bir kasaba inşaatı ve yönetimi konusunda izin verilmiştir. Liman inşaatları konusunda verilen izinlerle birlikte düşünüldüğünde, bu kasaba inşaatının masum bir sivil yerleşim yeri olmadığı anlaşılmaktadır.
3. Gene aynı bölgede bir İsrail şirketine iki liman inşa etme ve işletme konusunda yetki verilmiştir. Önemli olan nokta şudur: Limanlardan biri, uçak gemilerinin yanaşabilmesine uygun, 16 metre deniz derinliğinin bulunduğu yere inşa edilecektir.

İddialar bunlardır. Somut bilgilerle ortaya konan bu iddiaların gerçeği yansıttığı görülmektedir.
Bu gelişme ne anlama gelmektedir?

AMERİKA'NIN ASKERİ ÜSSÜ
Bu gelişmelerle birlikte Amerika'nın, önemli bir askeri güç olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yerleşmek istediği anlaşılmaktadır.İngiltere ve İsrail'in askeri bakımdan attıkları adımlar, gerçekte Amerika'nın attığı adımlardır. Yani İngiltere'nin askeri havaalanını ihale ile almasını, İsrail'in biri, uçak gemilerine hizmet etmek üzere iki liman inşa etmesini ve ayrıca bu havalimanı ve limanlarda istihdam edilecek personelin yaşayacağı bir kasabanın kurulmasını, doğrudan doğruya bir Amerikan projesi olarak görmek gerekir.

Amerika neden böyle bir üs inşasına ihtiyaç duymaktadır?

Büyük Ortadoğu Projesi karaya oturmak üzeredir.Irak ve Afganistan halklarının kahramanca direnişi ABD'yi zor durumda bırakmıştır. Irak ulusal direnişi, bu ülkedeki Amerikan askeri varlığını, kendini korumaktan aciz bir duruma düşürmüştür

İran'ın kolay lokma olmadığını artık Amerika'daki en kör gözler bile görmektedir. ABD İran ilişkilerinde inisiyatif, İran'ın eline geçmiştir.

Türkiye Amerika açısından "ne yapacağı belli olmayan bir ülke" konumundadır. Hele hele AKP hakkında açılmış olan kapatılma davası, Amerika'yı ve Batı'yı iyice telaşa düşürmüştür. Bu bakımdan Amerika açısından İncirlikteki askeri varlık da gönül rahatlığı ile dayanılabilecek bir unsur olmaktan uzaktır.
Öte yandan Büyük Ortadoğu Projesi, Amerika açısından varlık yokluk sorunu haline gelmiştir. Amerika'nın bu projeyi yürütmek için sağlam bir askeri üsse ihtiyacı vardır. Bunun için en uygun yerin KKTC olduğu anlaşılmaktadır.
İktidarlarını Amerika ve Avrupa'ya borçlu olan Erdoğan ve Talat Hükümetleri, emperyalistler için güvenilir müttefiklerdir.
"TÜRKİYE'YE SALDIRI KIBRIS'TAN BAŞLAR!"
Amerika ve İsrail'in askeri bakımdan Kıbrıs'a güçlü bir şekilde yerleşmesi hiç şüphe yok ki Türkiye için bir tehdittir. KKTC'de kurulacak olan üslerle "Ne yapacağı belli olmayan Türkiye"ye askeri müdahalenin ucu gösterilmektedir.

"Türkiye'nin savunması Kıbrıs'tan başlar". Bu tespit Türkiye'nin yurtseverlerine aittir. Anlaşılan emperyalistler ise, "Türkiye'ye saldırı Kıbrıs'tan başlar" diye düşünmektedirler.

KRALİÇE'NİN TÜRKİYE'YE GELİŞ NEDENİ
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde meydana gelen bu gelişmelerden sonra İngiltere kraliçesinin Türkiye'ye gelişi anlam kazanmaktadır. Beş yıllık Irak işgali boyunca AKP iktidarının ABD ve İngiltere ile yapmış olduğu işbirliği, özelleştirmeler ile İngiltere'ye sağlanan avantajlar, AB kapısında İngiltere ile birlikte bütün Avrupa'nın talimatlarının büyük bir gayretkeşlikle yerine getirilmesi; elbette ki kraliçenin büyük memnuniyet içinde yaptığı Türkiye gezisini ve AKP'ye sunulan desteği açıklamaya yardımcı olur.

Ama kraliçe'nin bir savaş gemisiyle gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinin nedeninin sadece bunlardan ibaret olmadığı anlaşılmaktadır.
Askeri bakımdan İngiltere'nin, Amerika adına Kıbrıs'ta atmış olduğu büyük adım, Kraliçe'nin dışa yansıyan büyük memnuniyetini ve AKP'ye ilişkin samimiyetini açıklamaktadır.

http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=7686

No comments: