Monday, May 12, 2008

Türkiye bu ilginç sözleri konuşuyor...

Yalçın BAYER ybayer@hurriyet.com.tr

" TÜRKİYE’de yaşananlar karşısında TBMM’deki muhalefet partileri yeterli oluyor mu? Bu tartışılıyor ama görünen o ki muhalefet işlevi gören bazı isimler de zaman zaman ön plana çıkıyor.

Bu isimlerin partiler dışında bir sinerji odağı oldukları gerçek.

Bu isimleri sayarsak... AKP karşıtı sert söylemleri ile Tuncay Özkan, komplo teorisyeni Prof. Yalçın Küçük (Sky Türk’teki programı kaldırıldı), Nihat Genç (Sky Türk’teki programından patronu zarar görmesin diye kendi isteğiyle ayrıldı), ’Allah ile Aldatmak’ kitabıyla AKP’yi yerden yere vuran Prof. Yaşar Nuri Öztürk, ’Türkiyem’ grubuyla ulusal muhalefetin Türkmen ve Yörük Kurultayı’nın öncüsü Mustafa Özbek ve Flaş’ta pazar akşamları (40 dakika reklam alıyor) yedi haftadan beri sürdürdüğü ’Gerçek Gelecek’ programı ile derinliklerdeki gölgelere dalan Verso’nun sahibi Erhan Göksel...

Sistem, bazılarını kısmen ya da tamamen susturdu ama stratejik tavırlarıyla müthiş ilgi gören ancak zaman zaman "Nereden alıyor, kimin adamı, hangi projenin adamı?" sorularını akla getiren Göksel "Ben Türkiye’de hiçbir siyasi lider veya grupla çalışmıyorum... Türkiye siyasi ve ekonomik açıdan batıyor... Çoluk çocuğumuzun yaşayacağı bir ülke istiyorum... Doğruları ve yanlışları sergiliyorum" diyor.

Göksel önceki akşamki programında yine ’bombaladı’; AKP’nin savcıya cevabının Erdoğan tarafından okunmadığını ve uyutulduğunu, AKP’nin kapatılmasından sonra Gül’ün, Ali Babacan’ı başbakan olarak atayacağını, Orgeneral İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı’nın tehlikede olduğunu, AKP alternatifi kurulacak partinin başına Erdoğan’ın eski siyaset arkadaşı Prof. Numan Kurtulmuş’un getirileceğini söyledi. Erhan Göksel, İngiltere Kraliçesi’nin Türkiye’ye iç siyasete el atmak için geldiğini savundu.

Göksel’in ilginç sözlerinden bazı bölümler şöyle:

Başbakan’a iyi uykular


AKP’nın Anayasa Mahkemesi’ne verdiği savunma dilekçesi sanki Başsavcı’ya karşı bir iddianame, tez gibi... Bu bir ön savunma değil, iddianameye cevaptır. Cahil cühela manzumesi; çelişkilerle dolu. Üslup ve biçim açısından ibretlik... Buna savunma deniliyorsa mahkeme bunu savunma saymayacaktır. AKP’nin bu iddianameyi reddetme hakkı yok, savunma hakkını kullanması lazımdı. Yoksa Anayasa Mahkemesi’ni saymıyor anlamındadır. Bununla AKP’nin kendisini rejim dışı olduğunu ikrar etmiştir.

Bu gelişmelere karşısında insan Tayyip Erdoğan’ın bu iddianameyi okumadığını düşünebilir.

Eğer gerçekten okumuş olsaydı bu ’savunmayı’ yırtıp atardı Erdoğan... Başbakan’a buradan haber veriyorum; iyi uykular...

AKP’liler gibi ’solcu liberaller’ de parti kapanırsa ekonomi bozulacak diyorlar. Savcı bu davayı niye açtı diyorlar. Ekonominin bozulmasından AKP’nin sorumlu olduğunu görmezlikten geliyorlar. AB hukukunda, ulusal mahkemeler meşrudur. AKP elin gavurundan yardım umacağına seçimle gelen başsavcısının iddialarına cevap versin. Savcı, çoğunluk diktası diyor. Hitler’e yöneltilen suçlamadır. Hitler de demokrasi ve seçimle gelmişti. AKP çaresizlik içindedir.

Erdoğan 2002’de seçime girerken o zaman TCK 302 beni bağlamaz, seçime girerim, dedi. Giremedi. Ama bu ülkenin kanunlarını dinlemem diyemedi. Ben yaptım oldu demekle hiçbir şey olmaz.

Gül, kendini savunmamış... Neden bireysel savunma hakkını kullanmıyor? Aksine AKP, Cumhurbaşkanını savunuyor. Cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım değil mi? Gül, ’AKP’nin Cumhurbaşkanı’ durumuna düşüyor.

Ali Babacan, Gül’ün ’sekreteri’ konumunda. Son bir haftadır uçakla gazetecileri gittiği yerlere götürüyor, kamuoyuna mesaj veriyor.

İngiltere Kraliçesi, elini iç siyasete sokmak için geliyor. Gölgedekiler konuşacak. Burada uyarıyorum. Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ tehlikededir. Temmuz ayı içerisinde Erdoğan’ın defteri dürüldüğünde Gül, hükümet kurma görevini hemen Ali Babacan’a verecektir.

1 Ağustos’ta Yüksek Askeri Şûra var. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın imzasıyla Genelkurmay Başkanı atanır. Anlaşılan o ki, ’Dolmabahçe Mutabakatı’nda Yaşar Büyükanıt’ın görev süresi uzatılacak, Gül de aday olmayacaktı. Aday olunca mutabakatı Gül bozdu. Görev süresinin uzatılmasını bekleyen Yaşar Paşa valiz toplayacağını açıkladı.

Numan Kurtulmuş ismi

AKP kapanınca yeni parti için Prof. Numan Kurtulmuş’un ismi var. Tayyip Erdoğan bu kapanmayı kabullenmiş gibi... Numan Kurtulmuş, SP içindeki kuvvetli bir isimdir. Aktif görevdedir. (AKP kurulurken Erdoğan’ın davetini kabul etmedi. FP İl Başkanlığı’nı ve Genel Başkan Yardımcılığı’nı yürüttü. Erbakan tekrar partiye dönünce de danışman oldu. Kutan gelince Genel Başkanlık Yardımcılığı’nı kabul etti. SP’nin yerel seçimlerden önce büyük kongresini yapmasını isteyen Kurtulmuş ve partili arkadaşlarının geçen hafta İspanya’da bir haftalık tatil yapmaları dikkat çekti. Recai Kutan ise arkadaşları ile birlikte Umre’ydi.)"

No comments: