Monday, February 9, 2009

Dunya Ve Biz...

Gecen hafta Rusya, Sovyetler donemindeki Varsova Pakti’ni animsatacak bir yaklasimla Ozbekistan, Kirgizistan, Belarus, Tacikistan ve Ermenistan’i kapsayacak bir askeri yaklasimi gundeme getirdi.

Dunya guc dengesindeki agirligini Gurcistan ve Guney Osetya sorununda Amerika’ya karsi terazinin kefesine koyan Rusya, Orta Asya ve Kafkaslar uzerindeki siyasetinden vazgececege benzemiyor.

Moskova’nin bu yeni girisimi Turkiye’yi ne olcude etkiler?
*
Oteden beri bizde âdettir; Muslumanlik deyince Arap âlemi, Turkluk deyince Orta Asya akla gelir.
AKP iktidarinin da bu gorenege uygun bir yaklasimi var; Basbakan’in Ortadogu’da teror orgutu sayilan koyu seriatci Hamas’a yaklasimi, Islamciligin bir gostergesi gibi somutlasiyor.

Orta Asya’daki Turk cumhuriyetlerine nufuz etmeye calisan Fethullahciligin ulke yonetimlerince engellenmesi ve yasaklanmasiysa bir baska ilginc bir gostergedir.

Orta Asya Turk cumhuriyetleri, Musluman olmakla birlikte, Ortadogu ve Guney Asya Islam devletleri gibi dincilige acik degiller; laikligi yegleyen resmi kulturleri agir basiyor.
*
Rusya’nin Orta Asya ve Kafkaslar’da agirligini duyurmasi, tum dunyayi duzenlemek iddiasindaki Amerika’yi yakindan ilgilendiren bir konudur.

ABD’nin Baskani Obama’nin izleyecegi dunya politikasinda buyuk rol oynamasi beklenen Baskan Yardimcisi Biden, 45’inci Munih Guvenlik Konferansi’nda yaptigi konusmada, NATO’nun dunyanin degisen kosullarina uygun yeni bir strateji gelistirmesi geregini dile getirmistir.
Ne var ki bu yeni stratejinin boyutlari ne olacaktir?

Obama’nin temel politika yaklasimi asagi yukari bellidir; eski Baskan Bush’un basarisizligini surdurecek bir mirasi yeni baskan ustlenemez; yeni donemde Rusya ile isbirligi uzerine bir stratejiden de soz aciliyor; ancak bu donusum surecinde Turkiye’yi saran sorunlar simdilik devam ediyor.
*
Turkiye, eski Baskan Bush doneminde saptanan BOP (Buyuk Ortadogu Projesi) kapsaminda olusan bunalim ve yikintilarin mirasi icinde bir karmasayi, hatta kargasayi yasiyor.
Tam bu evrede ustlenilen ekonomik krizin etkileri de gun gectikce agirlasiyor.

29 Mart yerel secimlerinin bu tabloda bir cozum getirecegini ya da yol gosterecegini ummak fazla iyimserlik olabilir.

Yine de gozler ve dikkatler 29 Mart’a yonelmistir.

Hic kuskusuz Turkiye Cumhuriyeti’nin laikligi ve bolunmezligi yerel secim sandiginda oylanacak degildir. Buna karsin tek basina iktidarinda ulkeyi buyuk bir ekonomik ve siyasal bunalima surukleyen AKP’ye agirlikli bir uyarinin 29 Mart’ta somutlasmasi rejimin sagligi ve demokrasinin erdemi bakimindan cok hayirli olacaktir.

*
Turkiye, her bakimdan onemi gun gectikce artan bir cografyada var olusunu dengeli agirligiyla kanitlamak zorundadir.
En uc noktalardaki bir dinci mucadeleyi Filistin’in cikarlarindan da ustun tutan Hamas’la butunlesmek ya da boyle bir goruntu vermek bugunku ve yarinki dunyada ulkeye verilecek en buyuk zarari Turkiye’ye tasir.

Cumhuriyet

No comments: