Monday, February 2, 2009

Mehmet Tezkan
mtezkan@gazetevatan.com

Emine Hanım’ın ağlamasının nedeni! Pek ele alınmadı ama Başbakan’ın Davos’ta yaptığı çıkış kadar Emine Hanım da konuşuluyor..
Merak edilen şu..
Emine Hanım toplantı çıkışında neden ağladı?
O sert demeci neden verdi?
Gerçi gözyaşlarını dökerken eşine çok haksızlık edildiğini söyledi ama ağlama nedeni bu olamaz..
Başbakan haksızlık edenlere gereken cevabı verdi..
Boynu bükük değildi..
Altta kalmadı..
Emine Hanım bu yüzden ağlamış olamaz.. Eşin salondan mağrur bir çıkış yapsın, anında ‘Davos Fatihi’ sıfatı yapıştırılsın, sen otur ağla..
Mantıklı değil..
*
Peki o zaman ne?
Başbakan’ın Peres’e hitaben “siz öldürmeyi iyi bilirsiniz” sözünden etkilenmiş olması, o duyguyla gözyaşlarına boğulması da pek mümkün değil..
Bu söz karşısında ağlaması gereken biri varsa Emine Hanım değil, Şimon Peres olmalıydı!
*
Peki niye ağladı?
Görüntüleri defalarca izledim.. Zaten TV’ler yüzlerce kez verdi.. Başbakan, İsrail Cumhurbaşkanı Peres konuşurken çok sinirlendi..
Yüzü kızardıkça kızardı..
Yerinde duramaz hale geldi..
Yüzünün kızarmasına dikkat çekerim.. Ya tansiyonu yükseldi ya da şekeri fırladı.. Vücudundaki ani değişim yüzüne vurdu; kıpkırmızı oldu..
Bence o an Emine Hanım Peres’i dinlemiyor, eşine bakıyordu.. Yine bence eşinin o halini görünce endişelendi..
O öfkenin getireceği sağlık probleminden korktu..
Gerildikçe gerildi..
Büyük stres yaşadı..
Toplantı bittiği an, eşi salondan çıktığı an yaşadığı gerginlik gözyaşına dökülerek vücuttan çıktı..
Ağlayarak rahatladı..
O gözyaşları derin bir ‘oh’un ifadesiydi.. Korktuğu olmamıştı..
*
Gelelim sert demecine..
İşte o an Emine Hanım TV kameralarını karşısında, mikrofonları burnunun ucunda buldu..
(Bence yardımcılarının ve korumalarının büyük hatasıdır.. Sakinleşene kadar bir köşeye kaçırmaları gerekirdi.)
Bir şeyler söylemesi gerekiyordu.. Neden ağladığını açıklaması.. Eşimin yüzü kızardığı için endişe ettim diyecek hali yoktu..
Büyük haksızlık yapıldı dedi..
Bu açıklamadan kendisi de tatmin olmadı ki, o duygu anaforu içinde Peres’i kastederek “yalan söylüyor yalan” sözcükleri ağzından döküldü..
Böylece, bilerek veya bilmeyerek büyük bir diplomatik skandala imza attı..
Davos’ta bir skandal yaşanmışsa o da Emine Hanım’ın demecidir!
Düşünün..
Bir ülke başbakanının eşi bir başka ülkenin cumhurbaşkanı için yalancı diyor..
Skandal değil mi?
Sarkozy’nin eşi Carla Bruni..
Obama’nın eşi Michelle..
Tayyip Erdoğan için yalancı dese.. Yalan söylüyor diye demeç verse ortalık ayağa kalkmaz mı?
Diplomatik kriz yaşanmaz mı?
*
Bir başka ülkenin devlet başkanına, başbakanına ‘yalancı’ yaftası yapıştırmak eşlerin görevi değildir..
Ciddi iştir.. Başbakan, büyükelçilerden hazzetmiyor ama ‘monşerlerin’ üzerinde ciddi ciddi düşünmesi gereken bir konudur..
Pattadanak söylenecek söz değildir..

Hele ben bu ülkenin lideriyim diyen kişinin eşiyseniz hiç değildir..
Ülkelerin dış politikalarını, hangi ülkeye nasıl tavır alınacağını, hangi ülkenin cumhurbaşkanının yalancı ilan edileceğini eşler belirlemez..
Davos’ta skandal yaşanmışsa asıl skandal budur..
*
Boğaz dokuz düğümdür..
Dilin kemiği olsa..
Sözleri boşuna söylenmemiş!

No comments: