Monday, January 25, 2010

Eski bir Uğur Mumcu yazısı

Öldürülmesinden dört yıl sonra 26 Ocak 1997'de Uğur Mumcu'nun ardından yazdığım yazı hem o günleri anlatıyor, hem de o günden bu güne bu cinayetin üstünün aynen örtülü olduğunu!..

2009 Ocağında bu yazıyı bu gözle okuyalım..

“Şarkılar türküler söyleyerek, mumlar yakıp ağıtlar düzenleyerek Uğur Mumcu’ya karşı görev görevlerini yerine getirdiklerine inananlar yanılıyor.

Hele hele Mumcu’yu anma bahanesi ile kalabalığın içerisinde boy gösteren ikinci cumhuriyetçiler, PKK yandaşları,federasyon taraftarı,Atatürk düşmanları,sermayenin eteğine yapışmış ihanet şebekeleri, ölümün yıl dönümünde rahmetlinin ruhunu sızlatan unsurlardır.

Hazin bir rastlantıdır....

Değerli yazar, namuslu yurtsever Uğur Mumcu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti topraklarına göz diken bir eşkıya çetesi ile çetenin ortağı hainleri ve onların destekçisi gizli servislerin işbirliklerini belgelemeye çalışırken öldürüldü. Ölümünün dördüncü yıldönümünde bir kısım para babaları Türkiye’nin bölünmesine çanak tutuyorlar. Mumcu sokaklarda anılırken, bir kısım televizyon ekranlarında Türkiye’de Kürt Devleti kurulmasının hak olduğu yolunda görüşler açık seçik sergileniyor! Uğur Mumcu’yu anma programlarında en hamasi yaklaşımları sergileyen,onu göklere çıkaran televizyonlar, ardından TÜSİAD raporuna sığınıp devletin terör örgütüne teslimiyetine çanak tutmaktan geri kalmıyorlar!.

Oysa Uğur Mumcu bunlara asla yandaş değildi... Ulusal devletin, alçakça oyunlara hedef yapılmasına kesin karşı çıkıyordu. Uğur Mumcu federasyon arayışları içinde olanların karşısında sert bir kaya olarak en önemli bir engeldi... Federasyoncular Mumcu’yu hedef almıştı... Batılı gizli servislerin satın aldığı işbirlikçiler Türkiye’yi federasyonlara hazırlamalarına engel gördükleri Mumcu’yu ortadan kaldırmayı planlıyorlardı. Satılmışlar,Uğur Mumcu’yu ABD’nin karanlık kuruluşlarına şikayet bile ettiler!.. Graham Fuller, Paul Henze gibi CIA artıkları bunların Rand Corporation adlı Türkiye’ye kefen biçen kuruluşları, bunlara sunulan Mumcu aleyhine raporlar ve ardından gelen vahşi saldırı...

Uğur Mumcu medyaya sızdırılan “ajanmuhbirler ” tarafından,1992 yılında Batılılara şu kelimelerle şikayet ediliyordu.
Kürtler gasp edilmiş insanlığını istiyor. İletişim araçlarından faydalanmak istiyor, TV- radyo istiyor. Bilmem ki bizim bir kısım basınımız ne istiyor? Şu bizim milliyetçi sayın yazarlarımız,şu zararı da söyleseler söyleselerde rahatlasak.Milliyetçi bir takım yazar gazeteci,terör terör durmadan hiçbir şey olmaz diyorlar”.

Bunlar , şikayet satırlarıydı işte...Mumcu’yu ABD’nın karanlık kuruluşlarına “Kürt devletinin önünde engel” diye şikayet eden mektuplar kimin? Yaşar Kemal’in bu işlerle ilgisi nedir?... Semra Özal.Turgut Bey adına Yaşar Kemal’den mektup istemiş midir.?

Bitiremediği kitabında Apo’nun devlet muhbiri olduğunu açık açık yazıyor Uğur Mumcu!... Kimse de neden merak edip soruşturmuyor konuyu?. Kim nerede kullanmış Apo’yu?!

Ömer Topal’ın katillerini bulacağız diye yeri, göğü birbirine katan muhteremler, Uğur Mumcu’nun öldürülmesine neden bu kadar kayıtsızdır?

Topal cinayetinin takipçisi medya gülleri arasında Mumcu öldürüldüğü gün bayram eden satılmışlar vardır. Bu satılmışlar sayesinde şimdi bu ülkenin yeminli düşmanları televizyon ekranlarında, gazetelerde kendilerini kolayca seslendirebiliyorlar…”

Ya şimdi?!.

Behiç KILIÇ

No comments: