Friday, January 16, 2009

GÜNDEM /MUSTAFA BALBAY
Sı-fırlama biri!
Ergenekon iddianamesinin “kilit ismi” olarak bilinen Tuncay Güney’in son filmi gösterime girdi!
2001 yılında alınan 9 saatlik video kayıtlı ifadenin 4 saatlik bölümü gösterimde.
Hemen vurgulayalım; Güney’in ifadesinin yarısının açıklanması yetmez, bir bütün olarak tümünün açıklanması gerekir. Bir tümcenin yarısının söylenmesi, anlamı tümüyle bozabilir. Örneğin bir haber müdürü muhabire şöyle dese:
“Haberini bitir, hemen çık.”
Muhabir “Sadece son iki sözcüğü duydum” dese, olur mu?
Olmaz...
Madem gazetecilik örneğinden başladık, öyle devam edelim.
“5 N, 1 K” kuralı, meslektaşımız Cüneyt Özdemir’in program adıyla birlikte herkesçe bilinen bir gerçek oldu.
Bir haberin içinde mutlaka şu soruların yanıtının olması gerekir:
Kim, ne, ne zaman, nerede, nasıl, niçin?
Tuncay Güney kim?
Dolandırıcılık suçundan polise düşmüş, rüşvetle yurtdışına çıkmış, Kanada’da özel olarak korunan, ruh sağlığı uzmanlarına göre, “mitomani” yani çok sık yalan söyleme hastası...
***
Devam edelim...
Tuncay Güney ne yapmış?
Ne yapmamış ki... Büro hizmetçiliği, gazetecilik, kuryecilik, mutemetlik, ajanlık, dolandırıcılık, belge koleksiyonculuğu...
Bunları ne zaman yapmış?
Her zaman... Mübarek, anasının karnından doğmuş, “Devletin en gizli bilgileri bu çocuğa verilir” belgesini almış, yola koyulmuş... Verdiği tarihler sık sık çelişiyor, ama olsun... Bütün zamanların adamı olduğu için o kadarına bakmamak gerekli...
Nerede yapmış?
Her yerde... Türkiye, Balkanlar, Ortadoğu, Amerika... En çok da Kuzey Irak’ta... Türkiye’nin de neredeyse her kentinde, her katında...
Nasıl yapmış?
Her yöntemi kullanarak... Güven vermiş, en iç odalara kadar girmiş... Herkes tarafından kullanıma açık olduğunu göstermiş, herkesin adamı olmuş...
Niçin yapmış?
Her şey için... Tek bir amaç da görünmüyor. Her türlü kullanıma açık olduğu için kime hizmet ettiğini de sorgulama gereği duymamış...
***
4 saatlik oyunla yeniden vizyona giren Tuncay Güney, bununla da yetinmedi... TRT’de neredeyse yine aynı uzunlukta canlı yayına katıldı. TRT’de görevini kurumun geleneksel kuralları içinde yapmaya çalışan meslektaşlarımıza saygımız var ama, TRT’nin açılımını şöyle yaparsak abartmış olmayız:
Tayyip Radyo Televizyonu!
Önceki gece Tuncay Güney’in hazırlayıp sunduğu, Mehmet Elkatmış, Fikri Sağlar ve Şamil Tayyar’ın sorularla katıldığı program da tıpkı video kaydı gibiydi.
Her iki gösterimi birlikte değerlendirmek gerekirse...
Güney’in ifadelerinin tümü dikkate alındığında en az 100 kişinin daha değişik suçlardan gözaltına alınması gerekir.
Ergenekon iddianamesine Güney’in ruhu sinmiş... Ne ölçüde doğru olduğu belli olmayan çuvallar dolusu iddia, tam olarak kıymetlendirilmeden dosyalara girmiş.
Her türlü iddiayı ortaya atıp çuvala toplayan, sonra da sıfırla çarpan bir kişinin zikzaklarla dolu serüvenini izliyoruz...
Her şeyi bilen adam olarak, polis ifadesinde de adeta kendisini sorgulayanları yöneten Güney, Türkiye’yi öyle bir kaosun içine soktu ki... Bu sütunlarda daha önce defalarca dile getirdiğimiz bir saptamayı güçlü hale getirdi:
Ergenekon operasyonlarının sonuçları, Türkiye’nin toplam gücünü sarsmaya yöneliktir!
Bir ülkenin toplam gücünü kim sarsmak ister?
İçindekilerden çok dışındakiler!
ankcum@cumhuriyet.com.tr

No comments: