Saturday, November 8, 2008

ATATÜRK'E KURULMUŞ PUSU

Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu'nun ART'de yayımlanan Ceviz Kabuğu programına katılan HYP lideri Prof. Yaşar Nuri Öztürk, Mustafa'yı "Atatürk'ü önce sıradanlaştırmak, sonra da dışlamak için yapılmış bir film" olarak değerlendirdi.

Ceviz Kabuğu'na konuk olan Prof. Yaşar Nuri Öztürk, önemli açıklamalar yaptı.
"MUSTAFA FİLMİ SIRADANLAŞTIRMA VE DIŞLAMADIR! DİYEN YAŞAR NURİ ÖZTÜRK:

Bu, Atatürk'e pusu kuranların oyunuCeviz Kabuğu'nda konuşan Halkın Yükselişi Partisi Genel Başkanı ağır şekilde eleştirdiği Can Dündar'ın 'Mustafa' filmini, 'Atatürk'ü aleladeleştirmek için yapılmış bir film' olarak değerlendirdi
Halkın Yükselişi Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Can Dündar'ın " Mustafa " filmini, " Atatürk'ü aleladeleştirmek için yapılmış bir film " olarak değerlendirdi. Usta Gazeteci Hulki Cevizoğlu'nun ART'de hazırlayıp sunduğu Ceviz Kabuğu'nda son kitabı " Küresel Afetler " ve gündemdeki olaylar hakkında çok tartışılacak açıklamalar yapan Yaşar Nuri Öztürk, Can Dündar'ın " Mustafa " filmini oldukça ağır bir biçimde eleştirdi. Filmi Atatürk'ün devlet adamlığı yönünü değil de kişisel özelliklerini ön plana çıkarması nedeniyle eleştiren Öztürk, " Bu film Türk insanının lehine hangi gerçeği ortaya koyuyor? Bana göre bu film Atatürk'ü aleladeleştirmek için yapılmış. Aleladeleşirse etkisizleşir. Bunun ardından da sıradanlaştırma ve dışlama gelir. Bu, Atatürk'e pusu kuranların oyunudur. Mustafa Kemal, Süleymaniye camisine haç takmalarına engel oldu. Hala Mustafa Kemal'in rakısı ile uğraşmaları ayıptır. Fatih Sultan Mehmet çok şarap içerdi. Şimdi onu kaç fıçı ile çağ açtı diye mi değerlendirmeli? " dedi.
Atatürk'ün rakısı, Fatih'in şarabı!..Yaşar Nuri Öztürk " Mustafa " filmi hakkında Deniz Baykal'ın yaptığı açıklamalara dikkat çekecek bir yorum getirdi. Öztürk, " Deniz Baykal'la siyaseten ayrı düştüğümüz noktalar olabilir. Ama konuştuğu zaman benim de saygı ve dikkatle dinlediğim tarafları vardır. Deniz Baykal, 'Ben bu filmden iyi bir intiba alamadım'diyorsa bunun altını çizerim. Baykal böyle bir konuda konuşuyorsa dikkat etmek gerekir " diye konuştu. Basında Turkcell'in filme sponsor olmama nedeni ile ilgili çıkan haberlere tekzip gönderen şirketin açıklamasına da değinen Yaşar Nuri Öztürk, yapılan açıklamanın kendisi için son derece anlamlı ve önemli olduğunu vurguladı. Turkcell, Mustafa filmine sponsor desteği vermeme nedenini, " Büyük bir devlet adamı olan Atatürk'ün devlet adamlığı yönünün değil kişisel yanlarının anlatıldığı bir filmde yer almak istememeleri " olarak açıklamıştı.

Hulki Cevizoğlu da Türkiye'de Atatürk'ün devlet adamlığıyla, verdiği mücadelelerle ilgili bilimsel araştırma yapanların, kanıt ortaya koyanların desteklenmemesini, özellikle medyanın bu insanlara sahip çıkmamasını eleştirdi.

Cevizoğlu, " Atatürk'ün şahsi yönleriyle ilgili en ufak bir olay gazetelerde manşetlere çıkıyor. 1919'un Şifresi adlı kitabımda Türkiye'yi 1919'da Avrupa devletlerinin değil Amerika'nın işgal ettiğini belgeleriyle kanıtladım. Ama buna kimse ilgi göstermedi. Atatürk'ün İngiliz eyalet valisi olmak istediği yolundaki dayanaksız yalanlar ise manşet yapılıyor " şeklinde konuştu.

Niteliksiz nüfus şirktirProf. Dr. Öztürk, son kitabı "Küresel Afetler" den yola çıkarak Türkiye'nin gündemini meşgul eden terör, nüfus artışı gibi pek çok güncel konuda değerlendirmeler yaptı. Türkiye'de dindarları dincilerden ayırmak gerektiğini ifade eden Öztürk, Dindar kesimden her geçen gün dinciler hanesine kaymalar olduğunu, bunun önüne geçilmezse Türkiye'yi iyi günlerin beklemediğini kaydetti.
Kitabında küresel afet olarak israf, nüfus artışı, zenginlikle şımarma gibi konuları gösteren Yaşar Nuri Öztürk bu konuları küresel afetlerin besleyicisi, afetlerin afeti olarak tanımladı. Öztürk, özellikle nüfus artışının şirk olduğunu şu çarpıcı sözlerle ortaya koydu: "Kuran'a göre nüfusun niteliksiz artışı doğal afettir. Bu Kuran'da 30 kadar ayette yer alıyor. 'insanoğluna yaratıcının yüklediği emaneti taşıyamayacak yığınların artırılması şirke yakışır bir şeydir'ayeti vardır. Sadece peygamberler tarihinde değil insanlık tarihi içinde de doğum kontrolü yapan ve yaptıran ilk defa Hz. Muhammed'dir. Allah rızkını verir diyerek sürekli çoğalmak doğru değil. Bütün canlılar için Allah rızk verir... Böcekler için de verir... Ama insan için sadece rızkının verilmesi yeterli değildir. Daha fazlası gerekir."

Hulki Cevizoğlu'nun konuğu olan Prof. Yaşar Nuri Öztürk son kitabı 'Küresel Afetler' ve gündemdeki gelişmelerle ilgili yine çok tartışılacak açıklamalar yaptı. "Atatürk'ü dışlamaya çalışıyorlar" diyen Öztürk, AB için de Kur'an'ı Kerim'den örnekler vererek ağır eleştirilerde bulundu.
Camileri BOP hapishanesine çevirdilerIlımlı İslam adı altında, Allah'a kafa tutan bir 'korsan din' yarattılar, adına da 'Yeşil İslam Kuşağı' diyorlar

İsraf, terör ve zenginlikle azmayı (şımarmayı) "şer üçgeni" olarak tanımlayan Öztürk "Türkiye de Dünya da bu üçgenden muzdariptir" dedi. "Yeşil İslam Kuşağı diyorlar. Öyle demek isteseydi Allah adını öyle koyardı. Kuran bu dinin peygamberine bile bu dine müdahale hakkı vermiyor. 'Eğer sana vahyettiğimize elini dilini bulaştırırsan senin şah damarını koparırız'diyor. Ilımlı İslam adı altında, din adı altında Allah'a kafa tutan bir 'p**** din', 'korsan din'yarattılar. Camiler ılımlı İslamı yaymak için BOP hapishanelerine çevirdiler. Batı emperyalizmi Türkiye'deki camileri bu hale getirmek için kullanır. Bunu önleyecek olan ne? Mustafa Kemal'in iradesidir. Batı o yüzden Mustafa Kemal'den rahatsız." Pakistanlı düşünür Muhammed İkbal'in "Avrupalılar sömürgeci ve emperyalisttir, bu yüzden bunların kuracağı her birliktelik iblisler parlamentosudur" sözlerini anımsatan Prof. Dr. Öztürk şöyle konuştu:
Böyle küreselleşmeye lanet olsun"Allah'a yedek ilahlar koşanların ihaneti, İslam dünyasını bin yıldır tüketiyor. Karadul (birleşmeden sonra erkeğini yiyen örümcek) ihaneti İslam dünyasının bin yıldan beri tökezletiyor ve hala tökezletmeye devam ediyor. Küreselleşme süper güçler tarafından dünya ve insanlık için bir afet olarak kullanılıyor. Eğer küreselleşme manası büyüdükçe mekân olarak küçülen dünyada insanların kucaklaşması ve paylaşması ise buna kimse karşı çıkmaz. Oysa bugünkü küreselleşme, imkânlara birilerinin el koyması ve birilerinin israf hegemonyasının dayatılması olarak sürüyor. Mesela bize diyor ki tarıma sübvansiyon vermeyin ama son beş yılda Avrupa ve Amerika'da neredeyse 4 katına çıktı. Ben size tohum veririm diyor. Hem su fiyatına üretip bize satıyor hem topraklarımızı bozuyor hem de nesillerimiz bozuluyor. 4 mevsim olan bu coğrafyada tarımın bu halde olması dışarıdan ithal olarak geçinilmesi affedilir bir günah değildir. Bu manadaki küreselleşmeye lanet olsun. Küreselleşme kelimesinin büyüsü altında köleleştirilecek miyiz?

İslam düşmanları İslam'ı nasıl yeniden adlandırır ve Ilımlı İslam diyebilir? Yeşil kuşak İslamı ne demektir? İçerdeki hainlerle işbirliği yaparak, İslam'ın mabedini (camileri) BOP hapishanesine çevirdiler. Allah kimsenin palanlısı, hamalı değildir. Batı emperyalizmi camileri bu hale getirdi."
Avrupa Birliği İblisler parlamentosu!..Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Avrupa Birliği parlamentosu hakkında da Kur'an'ı Kerim'den örnekler vererek ağır eleştirilerde bulundu: "Kur'an 'İblisin orduları'kavramını kullanıyor. Muhammed İkbal de buradan esinlenerek 'İblisler Parlamentosu'kavramını ortaya atmıştır. Bu açıdan, Avrupa Birliği Parlamentosunu İblisler Parlamentosu olarak algılayabilirsiniz. Çünkü tüm kararları Türkiye'nin aleyhine. Muhammed İkbal, büyük ruh, bu ifadeyi kullanıyor. İkbal, ülkesini işgal eden Avrupalılar için sömürgecidir, diyor. Çünkü, işgal altındaki ülkesinin bağımsızlığını göremedi, bunu görmek Cinnah'a nasip oldu."
Hawking Dabbet-ül Arz'ın kendisiBugün yaşanan bu olayları birer insan eliyle oluşturulan birer küresel afet olarak değerlendiren Yaşar Nuri Öztürk, "Her doğal afet bir küresel afettir ancak her küresel afet bir doğal afet değildir" dedi... Stefan Hawking'in bizzat kıyamet alameti olduğunu düşündüğünü açıklayan Öztürk, "Hawking Dabbet-ül Arz'ın kendisidir" dedi ve bu düşüncesini Elmalılı Hamdi Yazır'ın Dabbet-ül Arz için yaptığı ileri derecede insani değerleri taşımasına rağmen beşeri fonksiyonları işlemeyen varlık " tanımlamasına dayandırdı. Prof. Öztürk " zulüm" konusunda da şu çarpıcı değerlendirmede bulundu: " İnsanların haklarını bir şeyleri ait olduğu yerlerin dışında bir yere koymak zulümdür Kur'an'a göre. Dengeleri karartmak ve işlemez hale getirmektir. Zulme uşaklık zalimlikten daha kötüdür. Bir insan zulüm yapıyorsa onun imanından hayır gelmez. İmanlı görünen de zulmedebilir. Zulme uşaklık, zalimlikten daha kötüdür. Devlet de kanunu zulüm aracı yapabilir. Parlamentolar zulüm yapabilir. Çoğunluk tahakkümü Kur'an'ı Kerim'de yoktur. Hak, sayıyla ölçülür mü?.. İnsanın kendisi ile Allah'ı arasındaki zulüm kendisi ve toplu arasında bir de kendine zulmü var. Dünyaya tamamen sırt çevirmek yani ruhbaniyet zulümdür. Toplumun ayağını kaydıran bunlar. Bir insan ibadet ederken nasıl zulüm ya da şirk yapar."
Gen bankasına ihtiyaç varKaradeniz Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Şahin de canlı yayına telefonla bağlanarak tarımın siyasetteki yeri üzerine bilgi verdi: "Ekoloji siyasete doğrudan etki eder. Bir ülkede yöneticilerin kesinlikle ekoloji bilgisi olmalı. Genetiği değiştirilmiş bitkiler çok büyük bir terördür. BOP'la Orta doğuya demokrasi getirmeye çalışmak gibi bir şey bu. Türkiye genetiği değiştirilmiş organizmalarla oynanan oyunlar var. Daha fazla besin elde etmek için yapıyoruz diyorlar ama bu oyunlarla Türkiye tarım ülkeleri arasındaki yerini kaybetti. Türkiye'yi artık boğazdan yakalamak istiyorlar. Türkiye'nin her şeyden önce gen bankasına ihtiyacı var merkez bankasından daha önemli bu.

" Allah ile aldatma kaldırılmadan terör dahil hiçbir şeyin yoluna girmeyeceğini savunan Yaşar Nuri Öztürk, "Haram yiyen terör var bu ülkede... İki terör var, biri dağda kan döken, diğeri şehirde haramla beslenen terör. Nasıl durduracaksınız bunu daha fazla kan dökerek mi?" dedi.

Program Enis Akdag tarafindan ozetlenmistir

No comments: